İZMİR – Bertan Coşar, Billur Güventürk ve Bülent Cenkci’nin “Ninni Mi Ninni Çocuk Şarkıları” albümü Babil Music etiketiyle tüm dijital platformlarda yayınlandı. İTÜ Devlet Konservatuvarı mezunu kreatif ekipten oluşan müzik emekçilerinin emeğiyle hazırlanan albümde, “Dandini Dastana”, “Fış Fış Kayıkçı”, “Kırmızı Balık”, “Küçük Kurbağa”, “Yağ Satarım Bal Satarım”, “Daha Dün Annemizin”, “Piknik ve Köpek”, “Korkusuz Çocuk” şarkıları yer aldı.
Yoğun bir stüdyo sürecinin ardından özenle seçilen eğitici ve öğretici eserlerin yer aldığı yapıtta, ninnilerin geleneksel sözlerine ilave olarak sanatçıların pedagojik formasyonda yazdıkları özgün sözlerle de hikayeler günümüze uyarlandı. Yine sanatçıların tiyatral ve animasyon yorumlarıyla da daha keyifli hale gelen albümde, anonim eserlerin yanı sıra iki tanede özgün eser yer aldı. Özgün eserler “Piknik ve Köpek” ve “Korkusuz Çocuk” şarkıları da çocuklara özgüveni, cesaret sahibi olmayı ve doğa sevgisini aşılamayı hedefliyor. BC stüdyoda tamamlanan albümün müzik ve aranje çalışmaları ise Bertan Coşar imzalı.
‘ÇOCUKLAR VE İÇİNDEKİ ÇOCUĞU BÜYÜTMEYEN TÜM DİNLEYİCİLERİMİZE TEŞEKKÜRLER’
Albüme ilişkin kısa bir bilgilendirme notu hazırlayan müzik emekçileri, “Milli eğitimin günümüz tablosundaki halinden yaşadığımız endişe, üzüntü ve hassasiyeti üzerimize düşenle cevaplamak istedik. MSG ve MÜYORBİR üyesi müzisyenler olarak ticari beklenti düşünmeden çalıştık. Çocuğa ilk aktarılan, en etkili aracılardan birinin çocuk şarkıları olduğuna inanıyoruz. Mutlu olarak öğrenecek çocuklar için müzik ve yorumumuzu birleştirdik. Çocuklar ve içindeki çocuğu büyütmeyen tüm dinleyicilerimize şimdiden teşekkürler ve sevgiler” ifadelerini kullandı. Ayrıca grup, müzikal masallar ve LÖSEV çocuklarına özel şarkılar albümlerin de geleceğini açıkladı.
‘DOĞRU VE TERTEMİZ TÜRKÇE İLE PLANLAMA YAPTIK’
Albümün ortaya çıkış sürecini anlatan sanatçı Bülent Cenkci, özellikle internette çocukların güvenli ve steril müzik bulma olasılığının çok düşük olduğunun altını çizdi. Ebeveynlerin çocukları için prozodik anlamda, yani Türkçe’nin müzikte uyarlaması anlamında sağlıklı üretimler bulamadığını ifade eden Cenkci, “Genel olarak son dönemlerde dikkat edilmeyen çok önemli bir husus. Konuşma dilinin şarkılarda uyarlanmasına pek dikkat etmiyorlar. Hem bilmedikleri için hem de önemsemiyorlar. ‘Beat’ dediğimiz yani daha çok ritim üzerine kurulu batıdan gelen birtakım müzikler söz konusu. Biz prozodik anlamda çocukların gayet iyi anlayabileceğini doğru ve tertemiz Türkçe ile bir planlama yaptık. Bu anlamda 8 şarkıyı bir araya getirdik. Ardından çocukların ulaşabileceği tüm mecralarda yayınladık. Aynı zamanda Youtube gibi izlenebilir platformlarda da Yıldız Teknik Üniversitesi’nden grafiker hocalarımız ve arkadaşlarımız ile çizgilerle düzenleyerek izlenebilir hale getirdik. Hala üç şarkımızın da çizimleri yapılıyor” dedi.
‘TELİFLER LÖSEV’E DEVREDİLDİ’
Albümü yaparken herhangi bir ticari amaçlarının olmadığını önemle vurgulayan Cenkci, “Bir ticari amaç ve rant kaygımız yok. Öyle olsa tüm hak edişleri ve telif gelirlerini LÖSEV’e devretmezdik. Bizim düşüncemiz çocukların doğru Türkçeyi öğrenmeleridir” dedi. Ninnilerin ilk dörtlüklerinden yararlandıklarını ve devamında kendi özgün sözlerini yazdıklarını dile getiren Cenkci, “Anonim ninnilerin ilk dörtlüklerini kullandık. Sonrasında ise günümüze uygun sözler yazdık. ‘Telefonu bırak’, ‘tableti bırak’, ‘kırlara çıkalım’ gibi söz içerikleri yer alıyor. Çocuklar şu an teknoloji içerisinde kaybolmuş durumdalar. Bir hayal dünyasına sokulmuş durumdalar. Çocuklar çocukluklarını yaşayamıyorlar diyebiliriz. Biraz da bunu anlatmaya çalıştık” diye konuştu.
‘O’KU, ‘D’ÜŞÜN, ‘U’YGULA, ‘N’ETİCELENDİR: ODUN…
Hükümetin eğitim modelini de eleştirdiklerini söyleyen Cenkci, “Hükümetin milli eğitim politikaları gittikçe kötüye gidiyor. Şimdi de maarif modeli diye bir uygulama söz konusu. Bu uygulama parti başkanının cümlelerinden çıkan tek bir sözcük ile kendini anlatıyor aslında; ‘O’ku, ‘D’üşün, ‘U’ygula, ‘N’eticelendir. Buradan ‘ODUN’ sözcüğü çıkıyor. Eğer şu anki eğitim modeli buysa, bu insanları uyutmaktan başka bir şey değildir. Zaten günümüz medyasındaki yayınlar, programlar her biri ayrı bir afyon. İnsanların içerisinde bulundukları ekonomik sıkıntıları, insan hakları sorunlarını bertaraf etmenin yolu başka şeyler ortaya koyarak başka gündemler yaratmak. Rahmetli Erkin Koray’ın kızını milli eğitime teslim etmeyip kendisinin yetiştirmesi bile bu eğitim sorununun aslında ne kadar eski bir sorun olduğunu gösteriyor. Tüm sağ politikalar birbirinin taklidini ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
‘EBEVEYNLERİN BİLİNÇLENMELERİNİ BEKLEMEK YERİNE ÇOCUK ODAKLI ÜRETİMLER YAPMAK GEREKİYOR’
Son olarak dinleyicilere ve ebeveynlere seslenen Cenkci, “Çocuklarla ilgili şarkıların ya da sanatsal prodüksiyonların seçilmesi aşamasında ebeveynlerin bilinçlenmesini beklemekten ziyade, prodüksiyon üretenlerin para ve rant odaklı planlamalardan çıkıp hakikatten çocuklar için üretimler yapmaları gerekiyor. Çocuğun belli bir yaşa kadar geçirmesi gereken pırıl pırıl bir süreç olmalı. Travmalarla, günümüzdeki siyasi planlamalarla, rekabetlerle büyütülmesi doğal olarak anne babaların da bir araç olarak kullanılmasından geçiyor. Anne babalar isterlerse bunu kendi çabaları ile engelleyebilirler. Çocukların masallarla, ninnilerle büyüyebilmesi, yeteneklerine yönelebilmesi mümkün” diye belirtti.