Prof. Dr. İsmail Tufan – Türkiye’de yaşlılık, sadece bireysel değil, toplumsal açıdan da önemi artan bir konu. Yaşlılık, artık bir “hastalık” olarak görülmese de yaşlıların sağlık sorunları gün geçtikçe artıyor.
Bu, bireylerin yaşam kalitesini düşürmekle kalmayıp, sağlık sisteminin üzerinde büyük bir yük oluşturuyor. 65 yaş ve üzeri nüfusun yüzde 30’dan fazlası kronik hastası, 80 yaş ve üzeri nüfusun
yüzde 50’si çeşitli derecelerde günlük yaşam etkinliklerinde yardıma ve bakıma ihtiyaç duyuyor.
1 milyon civarında demans hastası yaşlı var ve bunların en az yarısı Alzheimer hastası.
Dolayısıyla yaşlılık, hem sosyal hem de sağlık politikaları açısından üzerinde durulması gereken bir yaşam dönemi.
Kronik hastalıklar…
Yaşlıların karşılaştığı sağlık sorunlarının başında kronik hastalıklar gelmektedir. Fakat ülkemizde kronik hastalığa yakalanma ortalama yaşı 65’in çok altındadır. Yaşlı nüfusun artmasıyla birlikte, hipertansiyon, diyabet, kalp damar hastalıkları ve kanser gibi kronik hastalıkların görülme sıklığı artış elimindedir.Bu hastalıklar, yaşlıların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyerek, sürekli sağlık müdahalesini ve bakım gereksinimini gerekli kılmaktadır. Kronik hastalıkların yönetiminde multidisipliner yaklaşım gereklidir. Ancak o zaman sağlık hizmetlerinin yaşlıların ihtiyaçlarına uygun hale getirilmesi mümkündür. Özellikle bu alanda geriatri-gerontoloji iş birliğine ihtiyaç vardır.
Prof. Dr. İsmail Tufan Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Gerontoloji Bölümü Kurucu Başkanı. Tufan aynı zamanda yaşam boyu eğitimi destekleyen 60+ Tazelenme Üniversitesi’nin de kurucusu…
Aileye destek neden önemli?
■ Yaşlıların sağlık mücadelesinde en büyük sorunlar neler?
Yaşlıların karşılaştığı sağlık sorunlarının başında kronik hastalıklar geliyor. Kronik hastalıklar, yaşlıların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkiliyor. Kronik hastalıklar farklı alanlardan gelen uzmanların iş birliği içinde yönetilmelidir. Uzun süredir, bu alanda geriatri ve gerontoloji iş birliği ihtiyacını vurguluyorum. Gerontologların artık kamu hastanelerinde istihdam edilmesi, önerimi destekliyor. İzleyeceğimiz en iyi yol budur.
■ Bakıma muhtaç yaşlılar için neler yapılabilir?
Yaşlıların bakım ihtiyacı genellikle aile içinde karşılanıyor olması iyidir ve takdir edilmelidir. Zaten yaşlıların çoğu evinde bakılmayı arzu ediyor. Kurumsal bakım en son seçenektir. Ancak aile fertlerinin çoğu yaşlısına nasıl bakım vereceğini bilmiyor. İyi niyetle bu eksiklik maalesef giderilemiyor. Yani aileleri yaşlı bakımı konusunda acilen desteğe ihtiyaçları var. Yaşlıların evde bakımının güçlendirilmesi, ailelerin bu konuda eğitilmesi ile bağlantılıdır. Böyle eğitimde sadece tıbbi bilgi ve becerinin yeterli olmayacağı, aynı zamanda gerontopsikolojik, sosyal gerontolojik bilgi ve becerilere de aile fertlerinin ihtiyacı var. Ayrıca huzurevleri ve bakımevlerinin hizmetlerine giderek daha çok ihtiyaç duyulacaktır. Bu kurumların sayısı ve kalitesi artırılmalı, personeli de geriatrik-gerontolojik bilgi ile donatılmalı.
Bakım kurumlarının kalitesi artırılmalı
Yaşlıların bakımını genellikle ailenin kadın üyeleri üstlenmektedir. Eşleri, kızları, gelinleri… Ancak yaşlısına bakım hizmeti veren aile fertlerinin yaşlı bakımı konusunda zaman zaman yetersiz kaldığı görülüyor. Bakıma muhtaç yaşlıların evde bakım hizmetlerinin güçlendirilmesi ve ailelerin bu hizmetler konusunda eğitilmesi gerekiyor. Ayrıca yaşlılar için huzurevleri ve bakımevleri gibi kurumsal hizmetlerin sayısı ve özellikle de kalitesi artırılmalı. Bu kurumlar, yaşlıların sosyal, kültürel, bedensel ve zihinsel ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde acilen yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Yaşlı bakımında uzmanlaşmış, gerontolojik bilgiyle donatılmış personel sayısının artırılması ve bu alandaki eğitimlerin güçlendirilmesi, kaliteli bakımı hizmetlerinin sağlanmasında önemli rol oynamaktadır.
Önleyici tedbirler
Çok konuşulan ama gerçekte gerekleri yerine getirilmeyen sağlıklı yaşlanma; yaşlıların yaşam kalitesini artırmak, kronik hastalık ve bakıma muhtaçlık riskini azaltmak için gerekli. Bu doğrultuda, önleyici gerontolojik – geriatrik hizmetlerin yaygınlaştırılması gerekir. Düzenli sağlık kontrolü, sağlıklı beslenme, yeterli bedensel hareket ve sosyal etkinliklere katılım, sağlıklı yaşlanmanın temel taşlarıdır. Ayrıca yaşlıların zihinsel sağlığını korumak için eğitim programları ve sosyal destek gruplarının oluşturulması ihmal edilmelidir. Devlet ve özel sektör “sağlıklı yaşlanma” için iş birliği yapmalıdır. Bu iş birliği, yaşlıların daha uzun ve kaliteli bir yaşam sürmelerine katkı sağlayacaktır.
Sağlık hizmetine erişim için çözüm bulunmalı
Yaşlıların sağlık hizmetlerine erişim de zorluklarla dolu. Coğrafi konum, ekonomik durum, eğitim seviyesi ve sağlık bilinci, bu bağlamda belirleyici faktörler. Ayrıca gençler açısında bir kolaylık sağlayan e-sağlık uygulaması yaşlılar açısından zorluk yaratmaktadır. Özellikle kırsal bölgelerde yaşayan yaşlılar, sağlık hizmetlerinden yeterince faydalanamıyor. Bunu değiştirmemiz için geriatrik – gerontolojik iş birliğine dayanan sağlık hizmetlerinin gerekliliği giderek daha belirgin hale
geliyor. Ayrıca yaşlıların sağlık hizmetlerine ulaşımını kolaylaştıracak politik girişimler de gereklidir ve sağlık personelinin yaşlı bireylerle iletişim ve bakım konularında eğitilmesi önemli.
YARIN: Yaşlılıkta Güvence: Bakım Sigortası